Bu muhteşem lezzeti ilk defa 1999 yılında Ankarada olduğum dönemde İzmirli bir arkadaştan duymuştum, ama ne gördüm ne de yedim.Ta ki hafta başında Devletşah'ın sitesinde bu muhteşem lezzetin resmini görüne kadar hayal bile edemiyordum.Görür görmez tamam dedim, hemen yapmalıyım.Aynı gün koşa koşa migrosun yolunu tuttum ve 3 tane şahane enginarı alışveriş sepetime attım.Dün akşam eşimin eve geç gelmesini fırsat bilerek mutfağa daldım ve önce enginar dolmasını sonrada yukarıda gördüğünüz keşkülü pişirip eşim henüz gelmediği için önce oğluma sundum.Değişik lezzetlere açık bir çocuk olmadığı için ağzına bile sürmeyeceğini düşünüyordum.Bu yüzden enginar dolması için "40 yaprak yiyenin ömrü 1 yıl uzarmış" dendiğini söyledim.Söz sanki iksir etkisi yarattı.Oğluşum yaprakları saya saya dolmayı bitirdi.En tatlı yerinin enginarın kalbi olduğunu söylediğimde ise artık doymuş olmasına rağmen hatırım için bir oradan da bir kaç çatal aldı.
Yapımını ve nasıl yendiğini çok merak ettiğinizi biliyorum.Daha fazla merak etmemeniz için lafı uzatmayacağım.Sizi beni çok etkileyip bu yemeği yapmama sebep olan Devletşahın o muhteşem tarifine yönlendiriyorum.Sevgiyle kalın...
1 yorum:
merhaba
valla cok estetik gözüküyor dolma birde tarifi olsa..:)))
akşama yapmayı düşünüyorum umarım hemen tarifini yayımlarsın...
Yorum Gönder